Ana Sayfa

  • “Dünya Artık Bu Nüfusu Kaldırmıyor” Mu!!!

    Bill Gates, Elon Musk gibi mütref tabakadan adamlar aslında efendileri olan Rothschild Rockefeller gibi şeytanı ilah edinmiş ailelere hizmet etmektedir.

    Bunların tüm amacı, ilah edindikleri İblis (lanetullahi aleyh)’in emirlerini uygulayarak ekini, nesli ve dünyayı ifsad etmek, insanları kendilerine köle etmek, insanlığı küfür ve şirk bataklığına sokmaktır.

    Bunlar, dünya üzerinde ilahlık taslayan tağutların ta kendileridir.

    Bugüne kadar gıda, sağlık, bilim, teknoloji, medya, siyaset, eğitim, bankacılık, sanayi gibi her alanda sahibi oldukları dev firmalar vasıtasıyla bu bozgunculuklarını başarıyla sürdürdüler.

    Ancak, dünya genelinde yaşanan bir uyanış var.

    Bu uyanış, plandemi bahanesiyle uygulanan dünyanın en ölümcül ilacı olan mRNA sıvıları sonucu yaşanmaya başladı.

    Yüce Allah, bu tağutların nüfus azaltma (depopulasyon) tuzaklarını insanlığa bir uyanış vesilesi kıldı elhamdulillah.

    Duamız tüm dünyada tağutların zulmüne dur diyen, köleliği kabul etmeyip, özgürleşmek isteyen tüm uyanmışlara Rabbimizin hidayet etmesi ve onları İslâm ile şereflendirmesi.

  • “Gecenin Okları” (İbretli Bir Kıssa)

    Özcan Yıldırım’ın “Allah ile Nasıl Muamele Etmelisin?” kitabından alıntıdır:

    Zamanın tağutlarını/zalimlerini de “gecenin okları” ile her gece vurmaya devam edelim inşaAllah.

    —-ALINTI BAŞI—-

    “Günlerden bir gün adamın biri vezirin yanına girer. Vezir sebepsiz yere adama bir tokat atar. Bunun üzerine adam: “Bana vuruyorsun ha! Demek bana vurdun! Allah’a yemin olsun ki seni geceleyin oklarla vuracağım.” der.

    “Gecenin Okları” eskiden kullanılan meşhur bir tabirdir. Bu tabiri mazlumun zalime gecenin son üçte birinde yaptığı dua için kullanırlardı. Çünkü gecenin son üçte biri duanın makbul olduğu zamandı. Allah’ın dünya semasına inip “Yok mu dua eden icabet edeyim?” dediği vakit…

    Adam bu sözü bundan dolayı söyledi.

    Vezir de “Oklarını da al git!” diye bağırdı.

    Vezir küçümsedi bu durumu…

    Adam gece kalkıp namaz kıldı, secdeleri uzattı, ağladı ağladı ağladı… “Ya Rabbi, bana tokat attı. Ya Rabbi, bana tokat attı.” dedi sürekli. Aslında Rabbi, vezirin ona tokat attığını biliyor. Ama adamın bunu dile getirmesi haber vermek değil, bir şikayetti.

    Günler geçti…

    Bir gün adam şehrin merkezine giderken bir anda gördüğü manzara ile şaşkına döndü. Vezirin elinin kesilmiş bir vaziyette şehrin merkezinin giriş kapısında asılı olduğunu gördü. Sonra soruşturunca da, halifenin vezire kızdığını, görevden alıp ibret olsun diye elini kesip şehrin kapısına astığını öğrendi.

    Adam vezirin elini nasıl tanıdı diye sorabilirsin?

    Mazlum adam tokat atan eli biliyordu elbet. Tokat atan unutur ama tokat atılan asla unutmaz!

    Nerde gecenin oklarını hafife alan zalimler, insanlara zulmeden yöneticiler?

    Nerde duanın gücünü bilip de güven içerisinde olduğunu düşünenler?

    İmam Şafii rahimehullah ne güzel söylemiş:

    “Duayla alay eder, onu küçümser misin?

    Dua nelere kadir, nereden bileceksin!

    Gecenin okları hedefi şaşmaz ama,

    Zamanı vardır, ulaşır yerine saati dolduğunda,

    Rabbim istemezse tutar okları,

    Kaderin hükmü varsa, açar yolları.”

    —-ALINTI SONU—-

  • “Gayri İslâmî Toplumlarda Müslüman Kalabilmek, İslâm’ı Yaşayabilmek” – Necati Koçkesen Yazısı

    Bir asırdan beri belki daha fazla zamandan beri gayri islâmî, tâgutî düzenlerde yaşıyoruz. Daha doğrusu yaşamaya çalışıyoruz.

    Her ne kadar İslâm’ı yaşamaya çalışsak da aslında yaşayamıyoruz, yaşayamayız.

    Cezâî hükümler kaldırılmış, onun yerine küfür kânunları ikâme edilmiş.

    Haklı hakkını alamıyor, haksız Allah’ın hükmettiği cezasını çekmiyor. Ticâret ahlâkı tamâmen dumûra uğramış. Ahlak mı? Müslüman ahlâkını da edebini de İslâm’dan alması gerekirken İslâm’ın olmadığı yerde içinde yaşadığı toplumun ahlak diye sunduğu ahlaksızlıkları ahlâk diye alıyor. Düşünce yapısı İslâm’dan uzaklaşıyor, küfür düzenlerinin kendisine yüklediği kültürle düşünmeye, mantık yürütmeye başlıyor.

    Namazı doğru dürüst kılamazsınız, orucu doğru dürüst tutamazsınız. Siz dersiniz ki, ben namazımı da orucumu da şartlarına uygun olarak kılıyorum ve tutuyorum. Acaba öyle mi? Bir işimizi halletmek, çoluğumuzun çocuğumuzun ihtiyaçlarını almak için çarşıya pazara çıksak dönünceye kadar ne kadar harama bakıyoruz, ne kadar haram ve küfür sözlere şâhit oluyor da bir şey yapamıyoruz?

    Evinizden çıkıp tekrar evinize dönünceye kadar belki yüzlerce çıplak kadınla karşılaşıyor onun görülmesi, bakılması câiz olmayan yerlerini görüyoruz. Bundan kendimizi koruyabilmemiz mümkün mü? Sağa dönseniz sağınızda, sola dönseniz solunuzda çıplaklar var. Ve bizler günde belki yüzlerce, binlerce defa harama baktığımız halde islâm’ın emrettiği şekilde namazımızı kıldığımızı, orucumuzu tuttuğumuzu mu sanıyoruz? Şeklen belki ama ya huşû?

    Namazlarımızı huşû ile kılabiliyor muyuz? Kıldığımız namazlar bize huzur veriyor mu? Allah ile irtibâtımızı kuvvetlendirip Allah korkusunu ve Allah sevgisini yeteri kadar aşılıyor mu? Allah’ın beyânında olduğu gibi kıldığımız namazlar bizi kötülüklerden alıkoyabiliyor mu? Yoksa Allah Rasûlünün beyân ettiği gibi kıldığımız namazlar bizim Allah’a olan uzaklığımızı mı artırıyor?

    Ya oruç? O da kötülüklere karşı bir kalkan olması gerekirken bizi kötülüklerden alıkoyabiliyor mu? Yoksa sabahtan akşama kadar çektiğimiz açlık ve susuzluk yanımıza kâr mı kalıyor? Gözlerimizle baktığımız haramlar, kulaklarımızla işittiğimiz haram ve küfür sözler, dillerimizle söylediğimiz şirk ve haram sözler birer ok olup oruç kalkanını delik deşik mi ediyor?

    Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, kim müslüman kim kâfir bilinemez olmuş. Beş vakit namazını kılan, hacca gitmiş hatta her sene umreye giden nice insanlar görüyorsunuz ki katmerli bir müşrik.

    Namaz kılıyor ama fâizin haram olduğunu kabul etmiyor.

    Namaz kılıyor ama tesettürü kabul etmiyor.

    Namaz kılıyor ama şerîata karşı. Şerîat gelsin de kafa kol mu kessin diyor.

    Ve en önemlisi demokrasiyi ve lâikliği benimsemiş.

    Küfür düzenlerinde küfür kanunları ile müslümanlara hükmetmeye tâlip veya böylelerini destekliyor. Hattâ öyle destekliyor ki bir de cihad yaptığını zannediyor. Particisi partisine ve liderine, tarîkatçısı tarîkatına ve şeyhine tapıyor. Ve bunlar hâlâ müslüman olduklarını, İslâm’a hizmet ettiklerini zannediyorlar.

    İlim ehli mi? Onların çoğu da “hakkımda soruşturma açılır, hapse girerim, linç edilirim” diye emri bil ma’rûf nehyi anil munker yapamıyor.

    Geriye bir avuç Muvahhid müslümanlar kalıyor, onların tebliğini de çağdaş belamlar boşa çıkarıyor.

    Şimdi siz bana söyleyin hele, böyle bir küfür düzeninde müslüman kalabiliyor muyuz? İslâm’ı hakkıyla yaşayabiliyor muyuz?

  • Allah’ın İndirdiklerini Kerih Görenler

    “Kâfir olan kimselere gelince, Allah onları helak etsin/onların hakkı helaktır. Amellerini de boşa çıkarmıştır.  Bu, onların Allah’ın indirdiklerini kerih görmeleri (hoşlanmamaları) sebebiyledir. (Allah) onların amellerini boşa çıkardı.”

    (47/Muhammed, 8-9)


    “Bu modern çağda Allah’ın indirdiği kurallarla mı hükmedilir canım! Laiklik ve demokrasi gibi mükemmel(!!!) düzenler dururken Allah’ın şeriatı artık çağdışı kalmıştır” diyenlerine dikkatine. 


    Yüce Allah’ın indirdiklerini, O’nun koyduğu kuralları, haramları-helalleri beğenmeyip kerih görenler; apaçık bir şekilde kâfirdirler ve İslâm’la bağları yoktur.

    Kitabımızdaki = anayasamızdaki açık ve net hükme göre: şeriat istemeyen Müslim olamaz! 

  • Hileli Seçimler

    “Demokrasi” çığlıkları ile insanları kandırıp, istediği kuklayı istediği devletin başına getirir satanist çete Kabal.

    Tarihte deşifre olmuş örneklerini gördüğümüz üzere seçimlere hileler karıştırır, sahibi olduğu medya üzerinden köleleştirilmiş zihinleri programlar Kabal. Farklı şeytani yöntemler ile istediği kişiyi (kuklayı) o devletin başına getirir.

    Kendi iyiliğiniz için siz bu şeytani sistemin bir parçası olmayın.

    Sizi şirke düşürüp İslâm’dan çıkartan demokrasi dininden uzak durun.

  • Anayasamız

    4/Nisâ, 105

    Yüce Allah’ın kitabı insanlığın “anayasa”sıdır.

    Hak olanı bırakıp, ilahlık taslayan tağutların anayasalarına tabi olup, demokrasi dininin seçimlerine katılıp bâtıllara saplanmayın.

    Ebedi hayatınızı hebâ etmeyin.

  • İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Listesi

    Aşağıdaki linkte, dünyayı ve tüm devletleri yöneten satanist pedofil çete Kabal’ın biz insanlığa karşı işlediği tüm suçları detayları ve delilleriyle bulabilirsiniz.

    Bu sayfayı inceledikten sonra, aklıselim olanlar için geriye tek çare kalıyor: Tağutu inkâr edip, Allah’a iman etmek!

    Bu insanlık suçlusu satanistlerin zulmünden sizi kurtarıp özgürleştirecek tek şey Allah’ın ipidir. O’na sımsıkı tutunmak için tevhid’i öğrenip, tevhid’i yaşayın.

    Unutmayın ki bu satanist çeteyi ve onun her ülkede mevcut olan yönetici/elit kuklalarını, yani tağutları, inkâr etmeden İslâm’a girmeniz mümkün değildir.

    STOP WORLD CONTROL – Crimes Against Humanity (LINK)

  • “Biraz Ağır Konuşacağız! Kusura Bakmayın!” (Video İçerir)

  • “Depremin Öğrettikleri” (Video İçerir)

  • “Ne Yaparsan Aynısıyla Karşılık Görürsün” (Video İçerir)